HUKUKUN
TEMEL KAVRAMLARI
Bölüm 1 : HUKUKUN BİLGİ KAYNAKLARI
1.MEVZUAT : Hukukun bilgi kaynaklarından birincisi
mevzuattır. Mevzuat, anayasa, kanun, kanun hükmünde kararname, uluslararası
andlaşma, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşur. Mevzuata
ulaşmanın iki resmi yolu vardır :
Mevzuata Ulaşmanın Birinci Yolu; Resmi Gazete
Mevzuata Ulaşmanın İkinci Yolu; Mevzuat Bilgi Sistemi
2.YARGI KARARLARI [MAHKEME KARARLARI] : Hukuk
alanında çalışacak herkes, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri
Yüksek İdare Mahkemesi ve Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarına ihtiyaç duyar. Bu
yüzden bu kararlara nereden ulaşılabileceğini bilmemiz gerekir.
a) Anayasa Mahmesi Kararları ; Resmi Gazete ve Anayasa Mahkemesi
Kararları Dergisinde yayımlanır..
b) Yargıtay Kararları : Yargıtay Kararları Dergisinde yayımlanır.
c) Danıştay Kararları : Danıştay Kararları Dergisinde yayımlanır.
d)Askeri Yargıtay Kararları : Askeri Yargıtay Kararları Dergisi ve
Askeri Yargıtay Dergisi , içtihadı birleştirme kararlarına ;
www.msb.gov.tr/Birimler/ASYAR/asyrg.htm adresinden ulaşabilir
e) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kararları : Askeri Yüksek İdare
Mahkemesi Dergisinde
f)Uyuşmazlık Mahkemesi Kararları : Eski kararları resmi gazetede aramak gerekir.
*2012
yılının sonunda faaliyete geçmiştir
Uyuşmazlık Mahkemesi Kararları Dergisinde yayımlanır.
Bölüm 2 : TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARI
1.HUKUK KURALLARI : Öncelikle hukukun en basit tanımından başlayalım ;
- Hukuk, hukuk kurallarının bir araya gelmesinden oluşmuş bir düzendir.
- Hukuk Kuralları, devletin yetkili organları tarafından konulan ve insan davranışlarını düzenleyen ve cabir ile müeyyidelendirilmiş emir ve yasaklardır.
Bir cümlenin hukuk kuralı olabilesi için öncelikle yukarıda
yaptığımız tanıma göre şu dört şartın yerine getirilmesi lazım
I - Emir veya yasak içermesi gerekir. Hukuk kurallarının bir emir
veya yasak içermelerine,bir olması gerekeni ifade etmelerine normatiflik denir.
II- Söz konusu emir veya yasağın bir huku kuralı olabilmesi için,
bir insan davranışını düzenlemeye yönelik olması gerekir . Yani hukukun konusu insan davranışlarıdır.(Hukuk
kurallarının muhattabı
insandır.)
III- Emir ve Yasağın hukuk kuralı olabilmesi için , söz konusu
emir ve yasağın, herhangi biri tarafından değil, devletin yetkili organları
tarafından korunması gerekir. Yani , hukuk
kurallarının koyucusu devletin yetkili organlarıdır .
IV- Devletin yetkili organlarınca konan ve insan davranışlarını
düzenlemek için konulan emir ve yasakların hukuk kuralı olabilmesi için cebir
ile müeyyidelendirilmiş( yaptırım) olması gerekir.
2.DİN KURALLARI : Bir toplumu düzenleyen ikinci kural din kurallarıdır.
- Din Kuralları, ilahi irade tarafından konulduğuna inanılan ve insan davranışlarını düzenleyen ölünce öbür dünyada cehennem azabı çekileceği korkusuyla müeyyedilendirilen emir ve yasaklardır.
- Özü itibariyle hukuk kuralları gibi emir ve yasak içermeli.
- İnsan davranışlarını düzenlemeye yöneliktir .
- Din kuralları koyucusu "ilahi irade" dir.
- Müeyyideleri ancak ölünce öbür dünyada cehennem azabı çekme korkusudur.
HUKUK DİN İLİŞKİSİ : Normalde din kuralı olan bir kuralken, kendisine bu dünyada gerçekleşen cebri bir müeyyideye bağlanırsa, aynı zamanda hukuk kuralı halinede gelebilir.
ÖRNEĞİN: Bir ülkede oruç tutmayanlara para cezası
veya hapis cezası verilirse, artık oruç tutma kuralı, sadece bir din kuralı
değil, aynı zamanda hukuk kuralı halinede gelmiş olur.
3.AHLAK KURALLARI : Bir toplumu düzenleyen üçüncü kuraldır.
- Ahlak Kuralları, kişinin kendi vicdanı tarafından konulan ve yine kişinin kendi kendi davranışlarını düzenleyen ve vicdan azabı ile müeyyidelendirilmiş emir ve yasaklardır.
- Normatiflik özelliğine sahirtir.
- Muhatabı insandır.
- Ahlak kurallarının koyucusu, insanın kendi vicdanıdır.
- Müeyyidesi vicdan azabıdır.
HUKUK- AHLAK İLİŞKİSİ:Genelde hukuk kuralları ile ahlak kuralları arasında örtüşme vardır. Ahlakın emrettiğini çoğunlukla hukuk da emreder.
ÖRNEĞİN : Eşlerin birbirine sadık kalması, hem
ahlakın, hem de hukukun emridir.
Ancak ahlakın her emrettiği şeyi hukukun emrettiği müeyyideye
bağladığı söylenemez.
ÖRNEĞİN : "Yaşlılara yardım et" bir
ahlak kuralıdır ; ama genel olarak bi hukuk kuralı değildir.
Bu anlamda hukukun bazen" minimum ahlak "olduğu söylenir.
- Ancak hukuk ile ahlak arasında tam bir örtüşme yoktur.
4.ÖRF VE ADET KURALI : Bir toplumu düzenleyen dördüncü kuraldır.
- Örf ve Adet Kuralları, kişinin içinde bulunduğu belirli bir toplumsal çevre tarafından konulan ve insan davranışlarını düzenleyen ve uyarma, kınama, dışlama, linç gibi çok değişik müeyyideleri olabilen emir ve yasaklardır.
- Normatiflik özelliğine sahiptir.
- Muhattabı insanlardır.
- Örf ve adet kurallarının koyucusu , belirli bir toplumsal çevredir.
NOT: Hukuk kurallarının ihlaline tepki olarak gösterilen cebir, hukuka uygundur, bir haksız fiil yahut bir su oluşturmaz. Buna karşılık alelade örflerin ihlaline tepki olarak gösterilen cebir çoğunlukla hukuk düzenine aykırıdır ve bir haksız fiil veya suç oluşturur.
HUKUK ÖRF ve ADET İLİŞKİSİ : Aralarında bazen örtüşme bazense çatışma vardır.
Bölüm 3 : HUKUKUN KAYNAKLARI
1.HUKUKUN ASIL KAYNAKLARI
A)YAZILI KAYNAKLAR:
-Anayasa
-Kanun
-Kanun Hükmünde Kararname
-Uluslararası Andlaşmalar
-Tüzük
-Yönetmelik
B)YAZISIZ KAYNAKLAR:
-Örf ve Adet
2.YARDIMCI KAYNAKLAR:
A)DOKTRİN( BİLİMSEL KAYNAKLAR)
B)İÇTİHAT(YARGI KARARLARI)
NORMLAR HİYERARŞİSİ: Bu normlar arasında altlık-üstlük
ilişkisi vardır.
En üstte ANAYASA, altında KANUN, kanunun altında TÜZÜK, tüzüğün
altında YÖNETMELİK vardır.
Bölüm 4 : HUKUK DALLARI
1.KAMU HUKUKU - ÖZEL HUKUK AYRIMI
A)ÖZEL HUKUK :Kişilerin birbiri ile olan ilişkilerini, eşitlik ve irade serbestesi esasına göre düzenleyen hukuk kurallarının bütünü olarak tanımlanır.Özel hukuk ilişkisi iki taraflıdır , ortaya çıkabilmesi için tarafların karşılıklı anlaşması gerekir.Herkes kendi iddiasını ispatlamak zorundadır. Kimse re'sen icra yetkisine sahip değildir.
B)KAMU HUKUKU :Bir devletin teşkilatını, bir devlet ile bir başka devlet ile bir başka devlet ve bir devlet ile bireyler arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk kurallarının bütünüdür.
Taraflardan biri olan devlet üstün durumdadır. Kamu ilişkisi tek taraflıdır.Devlet iradesini açıklamakla hukuki ilşki ortaya çıkar. Devlet aldığı kararları re'sen icra edebilir.
A)ÖZEL HUKUK :
- MEDENİ HUKUK :
- Kişiler Hukuku
- Aile Hukuku
- Miras Hukuku
- Eşya Hukuku
- BORÇLAR HUKUKU
- TİCARET HUKUKU
- DEVLETLER ÖZEL HUKUKU
- İŞ HUKUKU
- MEDENİ USUL HUKUKU
- İCRA ve İFLAS HUKUKU
B)KAMU HUKUKU :
- ULUSLARARASI HUKUK
- ANAYASA HUKUKU
- İDARE HUKUKU
- VERGİ HUKUKU
- CEZA HUKUKU
Bölüm 5: YARGI ÖRGÜTÜ
YARGI VE MAHKEME KAVRAMI ;
*YARGI, Hukuki uyuşmazlıkları kesin olarak karara bağlama demektir.
*MAHKEME, Hukuki uyuşmazlıkları kesin olarak karara bağlayan kuruluşlara denir.
BAĞIMSIZ MAHKEMELER :Hiçbir organ, makam, merci veya kişi tarafından yargı yetkisini kullanırken kendilerine emir veya talimat verilemeyen genelge gönderilemeyen, tavsiye ve uyarıda bulunulamayan, kararları yasama ve yürütme organları bağlayan, kararları bu organlarca hiçbir surette değiştirilemeyen ve yerine getirilmesi geciktirilemeyen görevlerinde bağımsız ve teminatlı hakimlerden meydana gelen kuruluşlardır.
* Kararları aynı yüksek mahkemede temyiz edilen mahkemelerin oluşturduğu topluluğa yargı kolu(yargı düzeni) denir.
*6 çeşit yargı kolu vardır.
1.ANAYASA YARGISI:
- Kanun koyucu TBMM'dir.
- Anayasa yargısı, kanunların anayasaya uygunluklarını denetler.
- Anayasa mahkemesi 17 üyeden kurulur.
- Anayasa mahkemesinde 3 üyeyi TBMM, 14 üyeyi Cumhurbaşkanı seçer.
- Cumhurbaşkanının 4 üyeyi doğrudan seçme hakkı vardır.TBMM'nin böyle bir yetkisi yoktur.
TEMEL GÖREVİ: Kanun, Kanun hükmünde kararname, TBMM içtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımından uygunluğunu denetler. Anayasa değişikliğini yalnızca şekil ve esas bakımından inceler. Milletler arası antlaşmalar, olağanüstü hal ve parlamento kararlarının Anayasaya uygunluğunu denetler.
EK GÖREV ve YETKİLERİ :
- Bireysel başvuruları karara bağlamak.
- Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Yüksek Mahkeme Üyeleri gibi bazı kişileri Yüce Dİvan sıfatı ile yargılamak.
- Siyasi partilerin kapatılmasına karar vermek.
- Siyasi partilerin mali denetimini sağlamak.
- Yasama dokunulmazlığının kaldırılması kararlarını denetlemek.
- Milletvekillliğinin düşmesi kararlarını denetlemek.
- Uyuşmazlık Mahkemesine başkan seçmek.
ANAYASAYA UYGUNLUK DENETİM ŞEKİLLERİ(DENETİM YOLLARI) :
1.SOYUT NORM DENETİMİ ( İPTAL DAVASI) : Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmalarıyla gerçekleştirilen denetimdir. İptal Davası açma yetkisi Cumhurbaşkanına, iktidar ve anamuhalefet partisi meclis gruplarına ve TBMM üye tam sayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere (yani 110 milletvekiline) aittir.
İptal davası açma süresi 60 gündür.
Resmi Gazetede yayımlanmasından itibaren 60 gün içinde Anayasa Mahkemesine iptal davası açmaları gerekir.
2.SOMUT NORM DENETİMİ (İTİRAZ YOLU) : Anayasaya uygun olup olmamasına bağlı olması halinde yapılan denetimdir. Somut norm denetimine ancak kanun ve kanun hükmünde kararnameler konu olabilir.
Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden itibaren üzere 5 ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır.
3.BİREYSEL BAŞVURU YOLU : Temel hak ve hürriyetleri ihlal edilen kişilerin, diğer başvuru yollarını tükettikten sonra, Anayasa Mahkemesine başvurmalıdır.
➽ Başvuruda buluna bilmek için olağan kanun yollarının hepsi tüketilmiş olmalıdır.
İÇ YAPISI VE ÇALIŞMA DÜZENİ :
- İki bölüm ve Genel kurul halinde çalışır.
- Siyasi partilere ilişkin dava ve başvurulara, iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara Genel Kurulca bakılır, bireysel başvurularsa Bölümlerce karara bağlanır.
- Bölümler başkanvekili başkanlığında dört üyenin katılmasıyla toplanır
- Genel Kurul, Mahkeme Başkanının veya Başkanın belirleyeceği başkanvekilinin başkanlığında en az on iki üye ile toplanır.
- Bölümler ve Genel Kurul toplantıya katılan üyelerin salt çoğunluğuyla karar verir.Üçte iki oy çoğunluğu şarttır.
- Anayasa mahkemesi görüşmeleri gizlidir.Üyeler çekimser oy kullanamaz. Üyeler, ya başvurunun reddi, ya da kanunun iptali yönünde oy kullanabilirler.
2.ADLİ YARGI
- Olağan ve genel yargıdır. diğer yargı kollarının görevine girmeyen davalara adli yargıda bakılır. Uyuşmazlık, anayasa yargısının , idari yargının, askeri ceza yargısının, askeri idari yargının görevine girmiyorsa, adli yargının görevine girer.
- ADLİ YARGI KAPSAMI EN GENİŞ YARGIdır.
- Ülkemizde Adli Yargı hali hazırda iki derecelidir.
1.ÜST DERECE MAHKEMESİ YARGITAY
A)Büyük Genel Kurul
- HUKUK GENEL KURULU ( 23 HUKUK DAİRESİ)
- CEZA GENEL KURULU (23 CEZA DAİRESİ)
2.İLK DERECE MAHKEMELERİ
a)Hukuk Mahkemeleri
- Sulh Hukuk Mahkemeleri
- Asliye Hukuk Mahkemeleri
b)Ceza Mahkemeleri
- Asliye Ceza Mahkemeleri
- Ağır Ceza Mahkemeleri
3.İDARİ YARGI
Hukuk alanında kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümlendiği yargı koludur.
A) İLK DERECE MAHKEMELERİ
1.İDARE MAHKEMELERİ: İptal ve tam yargı davalarına idare mahkemeleri bakar.
Kural olarak, kurul halinde bir başkan ve iki üye toplanır ve oy çokluğuyla karar alır.
Toplamı 30.000 TL'yi geçmeyen tam yargı davaları tek hakimle karara bağlanır.
NOT: İdare mahkemelerinin tek hakimle vermiş olduğu kararlara karşı yapılan itiraz bölge idare mahkemelerinde, kurul halinde verdiği kararlara karşı temyiz başvurusu ise Danıştayda incelenir .
2.VERGİ MAHKEMELERİ: Vergi uyuşmazlıkları konusunda ilk derece mahkemesi olarak görev yapar. Bir başkan ve yeteri kadar üyeden oluşur. Tek hakimli ve kurul halinde olmak üzere iki şekilde çalışır. Kurul, bir başkan ve iki üyeden oluşur.Toplamı 30.000 TL'yi geçmeyen davalara tek hakim bakar. Tek hakimli vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, itiraz yoluyla bölge idare mahkemelerinde başvuruda bulunulur. Kurul halinde vergi mahkemesi kararlarına karşı ise temyiz yoluyla Danıştay'a başvurulur.
*Her ilde vergi mahkemesi yoktur.
3.DANIŞTAYIN BİR DAİRESİ: Danıştay Kanunun 24. maddesinde sayılan davalara Danıştay'ın bir dairesi ilk derece mahkemesi olarak bakar.
B)BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ :
Bu mahkemelerin başlıca görevi idare mahkemeleri tarafından kararlara karşı istinaf başvurularını incelemektedir. Bölge idare mahkemelerinden biri idare, diğeri vergi olmak üzere en az iki daire bulunur.
C)ÜST DERECE MAHKEMESİ (TEMYİZ MAHKEMESİ) DANIŞTAY:
Anayasal statüde bir üst düzey mahkemesidir. Kanunda gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar .
Dörtte üçü oranında idari yargı hakim ve savcılardan oluşur, Bunların dörtte biri Cumhurbaşkanı tarafından seçilir.
Bölüm 6 : DAVA TÜRLERİ
*Bir kişinin hakkı bir başÖzel ka kişinin hakkı yüzünden ihlal edilmiş olabilir. Hakkı ihlal edilmiş olan kişinin zararının tazmini isteme gibi bi hakkı ve ihlal edilen hakkının hakının ihlal edilmemesini talep etme hakkı vardır. Buna hukukta talep hakkı denir. İyi niyetli kişiler, iyi niyetli kişiler bu talebi kabul ederek, başvuran kişinin talebini tazmin eder veya etmez..
⧫Kimse kendi hakkını geri kendi alamaz. Buna "ihkak-ı hak yasağı ( kendiliğinden hak alma yasağı) " denir.
Bu durumda hakkı ihlal edilen kişinin hakkını alabilmesi için mahkemeye başvurması gerekir.
Hakkı ihlal edilen kişinin hakkının yerine getirilmesi için mahkemeye başvurmasına dava denir.
1.HUKUK DAVALARI
Özel hukuk medeni hukuk, borçlar hukuku ve ticaret hukuku alanındaki bir hakkı ihlal eden kişinin açtığı davalardır.
- Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk mahkemelerinde açılır.
- Hukuk davaları içeriklerine göre değil, davacının mahkemeden istediği hukuki korunmanın niteliğine göre sınıflandırılmaktadır.
A)EDA DAVALARI ( EDİM DAVALARI):Davacının belirli bir şeyin verilmesi,
bir şeyin yapılması veya yapılmaması için açılan davalardır.
- Davacı, mahkemeden davalının bir şeye vermeye, bir şeyi yapmaya veya yapmamaya mahkum edilmesini talep eder.
B)TESPİT DAVALARI : Bir hakkın, bir hukuki ilişkinin varlığı ya da yokluğunun ya da bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesini talep edildiği davalardır.
- Bir hukuki ilişkinin varlığının tespitine ilişkin tespit davalarına müspet tespit davası denir.
- Bir hukuki ilişkinin yokluğunun tespitinin istendiği tespit davalarına da menfi tespit davası dır.
C)İNŞAİ DAVALAR (YENİLİK DOĞURAN DAVALAR ): Daha önce var olmayan veya var olan bir hukuki durumun içeriğini değiştirmeye veya bu hukuki durumu sona erdirmeye yönelik olan davalardır.
*Hakimin verdiği karar, yenilik doğurucu bir karardır.
2.CEZA DAVALARI
Ceza hukukuna ilişkin bir uyuşmazlığın çözülmek üzere yargılama makamının, yani mahkemenin önüne getirilmesidir.
A)KAMU DAVASI : Savcı tarafından, devlet adına açılan ceza davasıdır.
3.İDARİ DAVALAR
İdarenin idare hukukuna dayanarak yaptığı eylem ve işlemlerden doğan ve idari yargıda bakılan davalardır.
A)İPTAL DAVASI : Menfaatleri ihlal edilen kişiler tarafından ve bu işlemlerin iptali için açılan davalardır.
*Re'sen araştırma ilkesi geçerlidir.
B)TAM YARGI DAVALARI :İdari işlem ve eylemler neticesinde kişisel hakları doğrudan doğruya ihlal edilmiş olan kişilerin uğradıkları zararın giderilmesi istemiyle idari yargıda açtıkları davalardır.
1.TAZMİNAT DAVALARI : İdari işlem veya eylem nedeniyle parayla ölçülebilen zarara uğrayan kişinin , idarenin bu zararı karşılayacak miktarda kendisine para ödenmesi istemiyle açtığı davadır.
2.İDARİ SÖZLEŞMEDEN DOĞAN DAVALAR : İdari sözleşmelerin uygulanmasından doğan davalar da tam yargı davası olarak kabul edilir.
3.VERGİ DAVALARI : Vergi mükellefleri ve sorumluları tarafından vergi mahkemelerinde açılan davalardır
A)KAMU DAVASI : Savcı tarafından, devlet adına açılan ceza davasıdır.
3.İDARİ DAVALAR
İdarenin idare hukukuna dayanarak yaptığı eylem ve işlemlerden doğan ve idari yargıda bakılan davalardır.
A)İPTAL DAVASI : Menfaatleri ihlal edilen kişiler tarafından ve bu işlemlerin iptali için açılan davalardır.
*Re'sen araştırma ilkesi geçerlidir.
B)TAM YARGI DAVALARI :İdari işlem ve eylemler neticesinde kişisel hakları doğrudan doğruya ihlal edilmiş olan kişilerin uğradıkları zararın giderilmesi istemiyle idari yargıda açtıkları davalardır.
1.TAZMİNAT DAVALARI : İdari işlem veya eylem nedeniyle parayla ölçülebilen zarara uğrayan kişinin , idarenin bu zararı karşılayacak miktarda kendisine para ödenmesi istemiyle açtığı davadır.
2.İDARİ SÖZLEŞMEDEN DOĞAN DAVALAR : İdari sözleşmelerin uygulanmasından doğan davalar da tam yargı davası olarak kabul edilir.
3.VERGİ DAVALARI : Vergi mükellefleri ve sorumluları tarafından vergi mahkemelerinde açılan davalardır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder