Bölüm 10 : MÜEYYİDE KAVRAMI
Daha öncesinde de hukuk kurallarının bir insan davranışı olduğunun üzerinde durduğumuzu hatırlarsınız. Hukuk kuralları, konusunu oluşturan insan davranışının yapılmasını veya yapılmamasını kişilerin isteğine bırakmaz. Hukuk kurallarının emrettiği veya yasakladığı insan davranışı muhattapları için zorunludur. Bu zorunluluk, bağlayıcılık, hukukta "müeyyide"(yaptırım, sanction) ile sağlanır.
- Yani sevgili okurlarım buradan şunu çıkartmak gerekir, hukuk kurallarına uyulmasının nihai nedeni müeyyidedir.
- Kişi ya hukuk kurallarına uyar ya da müeyyideye maruz kalır.
Müeyyide, bir hukuk kuralının ihlaline tepki olarak gösterilen ve hukuk düzeni tarafından öngörülen cebirdir.
1. MÜEYYİDE ÇEŞİTLERİ
A. ÖZEL HUKUK MÜEYYİDELERİ
Burada başlıca özel hukuk müeyyide çeşitlerinin üzerinde duracağız.
- CEBRİ İCRA , Bir borç ilişkisinde, borcunu rızasıyla yerine getirmeyen borçlunun, devlet gücü aracılığı ile bu borcunu zorla yerine getirmesini sağlayan bir müeyyide çeşididir. Özel hukuk ilişkilerinden kaynaklanan yükümlülükler genelde icra daireleri tarafından icra ve iflas kanununun öngördüğü usullere göre cebren icra edilir.
- TAZMİNAT , Bir kimsenin hukuka aykırılık teşkil eden kusurlu bir davranışı sonucunda başkasına verdiği zararın o kişiye ödettirilmesidir. Tazminat birinci olarak, kendisine " haksız fiil" dediğimiz hukuka aykırı zarar verici davranışlardan doğabilir. İkinci olarak, tazminat sözleşme şartlarına uyulmasından da doğabilir.
- GEÇERSİZLİK, Hukuki işlemin kanunun aradığı koşullara uyulmadan yapılması geçersizlik sonucunu doğurur.
- YOKLUK : Bir hukuki işlemin kanunun öngördüğü kurucu unsurlarından en az birine uyumaması halinde o işlemin oluşmamış sayılmasıdır. Hukuken hiç doğmamış, olmamış sayılır.
- BUTLAN : Bir hukuki işlemin baştan itibaren hukuki sonuçlarını meydana getirmemesi veya sonradan da geçerli kılınmaması demektir.
Butlan da kendi içinde iki önemli başlık barındırır. bunlardan birincisi mutlak butlandır, ikincisiyse nispi butlandır.
⇒ Mutlak Butlan : Bir hukuki işlemin, kanunun öngördüğü kurucu unsurlaru bulundurmakla birlikte, kanunun emredici hükümlerine aykırı olmasıdır. Örneğin, amca ve yeğen evliliği
MUTLAK BUTLAN ve YOKLUK ARASINDAKİ FARK ?
Yokluk ile sakat bir işlem, hukuken hiç doğmamış, hukuk aleminde hiç olmamış sayılır. Mutlak butlan ile malül bir hukuki işlem meydana gelmişse , hukuk aleminde doğmuştur, ama geçersizdir.
Örneğin ; Yoklukta bebek hiç doğmamıştır. Mutlak butlan da ise bebek ölü doğmuştur.
MUTLAK BUTLANIN ÖZELLİKLERİ
Mutlak butlan herkes tarafından ileri sürülebilir.
Bir hukuki işlemin mutlak butlan ile malül olduğu yolundaki iddia zaman aşımına uğramaz.
Hakim butlanı re'sen göz önüne alır.
Mutlak butlan sebebinin ortadan kalkması dahi, baştan mutlak butlan ile sakat olan işlemi geçerli hale getirmez.
Tarafların sonradan anlaşmaları halinde de mutlak butlan ile sakat olan hukuki işlem geçerlilik kazanmaz.
⇒ Nispi Butlan : Başta geçerli olan bir hukuki işlem, taraflardan birinin onun iptalini istemesiyle geçersiz hale gelmektedir.
➯İptal istemi 6 aylık süre zarfı içinde mutlaka istenmelidir.
B. KAMU HUKUKUNUN MÜEYYİDELERİ
- CEZAİ MÜEYYİDELER (CEZA HUKUKU MÜEYYİDELERİ) ,
- İDARİ MÜEYYİDELER (İDARE HUKUKU MÜEYYİDELERİ)
Müeyyidelerini kural olarak, mahkemeler değilde idare verir.
İdare hürriyetten mahrum edici nitelikte idari müeyyide uygulayamaz.
Örneğin : İdari para cezası, mülkiyetin kamuya verilmesi, el koyma, yıkım, sürücü belgesinin geri alınması, iş yerinin kapatılması, barodan kaydın silinmesi, meslek ve sanat icrasından men, izin veya ruhsatın geri alınması gibi müeyyideler vardır.
- İDAREYE KARŞI MÜEYYİDELER ;
⇒ Yokluk : İdare, bazen hukuka çok ağır bir şekilde aykırı işlemler yapabilir. Bu gibi durumlarda idare mahkemesi, idarenin yaptığı işlemin " yokluk" ile malül olduğunu, yok hükmünde olduğunu kabul eder.
⇒ İptal : Hukuka aykırı olan bir idari işlemin geçersizliğinin bir mahkeme tarafından tespit ve ilan edilmesidir.
İptal davası açılması gerekir .
⇒ Tazminat : İdarenin kişilere verdiği zararı ödemesi de gerekir. Burada verilen müeyyideye de tazminat denmiştir.
Yalnızca şöyle bir şekil şartı vardır ki tazminat talep etmenin olu bir Tam yargı davası açmak gerekir.
Bölüm 11 : KİŞİLİK KAVRAMI
Sevgili okurlar kişilik kavramını kavrayabilmek amacıyla önce genel anlamda kişi kavramının ne olduğunu bilmemiz daha sonrasında da kişilik kavramının ne anlam teşkil ettiğini öğrenmemiz gerekir. Kişi olmanın bazı koşulları vardır elbette bunları beraber çalıştıktan sonra kişilik kavramını tam olarak sizlerin affına sığınarak öğrendiğim gibi öğretebileceğimi düşünüyorum .
Kişi, hukukta hak ve borçlara sahip olabilen varlıklardır.
Kişilik ise Kişiye bağlı ukukça, korunun değerlerin bütünü anlamını teşkil etmektedir.
Kişi olmanın bazı sonuçları vardır ;
- Kişiler irade açıklayabilirler.
- Kişiler, hukuki işlemle yapabilirler.
- Kişiler mal varlığına sahip olabilirler.
- Kişiler hak ve borç altına girebilirler.
- Kişiler sorumluluk sahibidir.
- Kişiler mahkemeler huzurunda davacı ve davalı olabilirler.
1. GERÇEK KİŞİLER (İnsanlar )
A. KİŞİLİĞİN BAŞLANGICI VE SONA ERMESİ
1. GERÇEK KİŞİLİĞİN BAŞLANGICI : Tam ve Sağ Doğma
Gerçek kişilik, çocukğun sağ olarak tamamıyla doğduğu sandan itibaren başlar.
2. GERÇEK KİŞİLİĞİN SONA ERMESİ : Ölüm ve Gaiplik
Ölüm, normal olarak gerçek kişilik ölüm ile sona erer. Öldüğü ölüm karinesi ve nüfus sicilindeki kayıtlarla .
Ölüm karinesi, ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolan ve cesedi bulunamayan kişinin ölmüş olduğunun varsayılmasıdır.
Gaiplik, ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir. Gaipliğine karar verilmesi için en az bir yıl geçmesi gerekir. Kişinin kendisinden uzun zamandan beri haber alınamaması halidir ve son haber tarihinden itiberen en az beş yılın geçmiş olması gerekir. Gaipliğine karar verilen kişi ölmüş gibi işlem görür, mirası mirasçılarına geçer , evliliği fesh olur.
B. KİŞİNİN EHLİYETLERİ
1. HAK EHLİYETİ :
Kişilerin haklara ve borçlara sahip olabilme yeteneğidir. Tam ve sağ doğmaktan başka bir şartı yoktur. Pasif bir ehliyettir.
2. FİİL EHLİYETİ :
Bir kişinin kendi fiilleriyle haklar kazanabilme ve borç altına girebilme yeteneğidir. Fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir. Fiil ehliyetine " medeni hakları kullanabilme ehliyeti" de denilir.
İçeriği ;
- Hukuki işlem yapma ehliyeti ; Kişinin belirli hukuki sonuçlar doğurabilmek amacı ile hukuken geçerli olarak irade açıklayabilmesidir. İki taraflı hukuki işlemlere sözleşme denilir. Sözleşme yapabilme yeteneğine " sözleşme ehliyeti" denir. Bu fiil ehliyetinin önemli bir parçasını ifade etmektedir.
- Haksız fiillerden sorumlu olma ehliyeti ; Bir kişinin hukuka aykırı filleriyle başkasına verdiği zararları tazmin etmekle yükümlü tutabilme yeteneğidir.
- Dava ehliyeti ; Bir şahsın mahkemede davacı veya davalı sıfatı ile yemin, ikrar, sulh, feragat, kabul gibi usul hukuku işlemlerini yapabilme ehliyetidir.
Şartları ;
- Ergin olmak ; 18 yaşını doldurmuş olmak, yani 19' dan gün almış olmak. Genel kural budur, ancak iki istisnası vardır.
- 15 yaşını doldurmuş küçük, kendi isteği ile ve velisinin rızasıyla mahkemece ergin kılınabilir. Buna da hakim kararı ile erginlik denmektedir. Hukuk dilinde reşit olmayanlara küçük denir.
- Ayırt etme gücüne (temyiz kudretine ) sahip olmak ; Akla uygun biçimde davranma yeteneğidir. Yaşının küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biri ile akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkese, kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir. Ayırt etme gücünden yoksun olanların fiil ehliyetleri yoktur, borç ve hak altına giremezler. Ayırt etme gücüne sahip olanlara mümeyyiz denmektedir.
- Kısıtlı olmak ; Belirli sebeplerin varlığı halinde bir kişinin fiil ehliyetinden kısmen veya tamamen mahrum edilmesi demektir. Bu sebepler ;
Savurganlık
Uyuşturucu madde bağımlılığı
Kötü yaşam tarzı
Kötü yönetim
Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olma
Kişinin kendi isteği ile ( İstek üzerine kısıtlılık İhtiyari hacir denir.) Yaşlılık, deneyimsizlik, ağır hastalığı gibi durumların ispat edilmesi gerekir.
Fiil ehliyeti bakımından kişilerin sınıflandırılması ;
- Tam ehliyetliler ; Ayırt etme gücüne sahip, ergin ve kısıtlanmamış kişilerdir. Kendi fiilleriyle her türlü hakkı kazanabilir ve türlü borç altına girebilirler.
- Sınırlı ehliyetliler (Kendisine yasal danışman atanmış kişiler ) ; Aslında tam ehliyetsizdirler, ayırt etme gücüne sahip, ergin olup, kısıtlı değillerdir. Korunmaları bakımından fiil ehliyetlerinin sınırlanması gerekli görülen ergin kişilerdir.
- Sınırlı ehliyetsizler ; Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar ; yani arkadaşlar mümeyyiz mahcurlardır. Haksız fiillerinden sorumludurlar ama borç altına giremezler.
- Tam ehliyetsizler ; Ayırt etme gücünden yoksun olan kimselerdir. İyiyi kötüden ayırt edemezler . Kendi başlarına hukuki işlem yapamazlar . yaptıkları işlem hukuken geçerli olmayacaktır.
2. TÜZEL KİŞİLER
Belli bir amacı gerçekleştirmek üzere bağımsız bir varlık şeklinde örgütlenmiş, haklara ve borçlara sahip olabilen kişi ve mal topluluklarıdır.
- Tüzel kişi, yetkili karar organları aracılığıyla iradesini açıklayarak hak ve borç altına girebilirler.
A. ÖZEL HUKUK TÜZEL KİŞİLERİ
Özel hukuka tabi olan tüzel kişileridir.
Özellikleri ;
- Gerçek kişilerin serbest iradeleri ile kurulurlar ve yine bu şekilde de sona ererler.
- Gerçek kişilerle eşittirler ancak kamu gücüne sahip değillerdir, iradelerini empoze edemezler.
- Kar elde etmek, hayır yapmak gibi yararları geçekleştirmek için faaliyete geçerler.
Türleri ;
- Kişi topluluklar ; Kişilerin belli bir amaç doğrultusunda bir araya gelmesi ile oluşan tüzel kişilerdir. Asli unsurları insanlardır.
- Dernekler ; Gerçek veya tüzel en az yedi kişinin kazanç paylaşma dışında belirli bir ortak amacı gerçekleştirmek üzere, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirme suretiyle oluşturdukları, tüzel kişiliğe sahip topluluklardır. Kuruluş bildirimini, dernek tüzüğünü ve gerekli belgeleri yerleşim yerinin bulunduğu yerin en büyük mülki amirine verdikleri anda tüzel kişilik kazanırlar. Buna bildirim sistemi denir. Genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kurulu olmak üzere üç tane organı vardır.
- Genel Kurul ; Derneğin en yetkili organı, derneğe kayıtlı üyelerden oluşur.
- Yönetim Kurulu ; 5 asıl, 5 yedek üyeden az olmamak üzere dernek tüzüğünde belirtilen sayıda üyeden oluşur.
- Denetim Kurulu ; 3 asıl, 3 yedekten az olmamak üzere dernek tüzüğünde belirtilen sayıda üyeden oluşur. Denetleme sonuçlarını bir raporla yönetim kuruluna ve genel kurula sunar.
- Kendiliğinden Sona Erme ; Dernek, tüzel kişiliğinin ortadan kalkmasıdır. Yönetim kurulunun oluşturulmasının olanaksız hale gelmesi veya olağan genel kurul toplantısının 2 defa üst üste yapılmaması durumunda dernek kendiliğinden sona erer. Buna infisah denir.
- Derneğin Kendiliğinden Fesih Edilmesi ; Derneğin genel kurulunun fesih kararı alması durumunda dernek sona erer. Buna derneğin kendi kendini feshetmesi de diyebiliriz.
- Mahkeme Kararı İle Fesih ; Derneğin amacı, kanuna veya ahlaka aykırı geliyorsa, Cumhuriyet savcısının ya da ilgilinin istemi üstüne mahkeme ile derneğin feshine karar verilebilir.
2. Şirketler ; İki veya daha fazla kişinin ortak bir iktisadi amaca erişmek için emek veya mallarını sözleşme ile birleştirmek şartıyla meydana getirdikleri topluluktur. Tüzel kişiliğe sahip şirketler, "ticaret şirketleri" dir.
- Kolektif Şirket : Ticari bir işletmeyi, bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla, gerçek kişiler arasında kurulan ve ortaklarından hiçbirinin sorumluluğu şirket alacaklarına karşı sınırlamamış olan şirkettir. Ticaret siciline tescil anında tüzel kişilik kazanır.
- Komandit Şirket : Ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacı ile kurulan, şirket alacaklarına karşı ortaklardan bir veya bir kaçının sorumluluğu sınırlandırılmamış olan diğer ortak veya ortakların sorumluluğu belirli bir sermaye ile sınırlandırılmış olan şirketlerdir. Sorumluluğu sınırlı olmayanlara → komandit şirketler denir. Sorumluluğu sınırlı olanlara → komanditer şirketler denir. Komandit şirketlerin gerçek kişi olmaları gerekir.
- Anonim Şirket : Sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız mal varlığı ile sorumlu bulunan şirketlerdir. Pay sahipleri, taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludur. Sermayesinin en az 50.000 TL olması gerekir. Gerçek ya da tüzel kişi tarafından kurulabilir. Çok ortak olması mümkün. Sermaye hisselere bölünmüştür. Hissenin karşılığı olarak hisse senedi çıkarılır. Senetler borsada alınıp satıla da bilir.
- Limited Şirket : Bir veya birden fazla gerçek veya tüzel kişiler tarafından ticaret unvanı altında iktisadi maksat ve konular için kurulan, ortaklarının sorumluluğu, koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı olan ve esas sermayesi belirli olan şirketlerdir. Ortak adedi en az 1 en çok 50 olmalıdır. Esas sermaye en az 10.000 TL olmalıdır. Kuruluş için Bakanlık iznine gerek yoktur. Tek ortaklı limited şirket haline dönüştürülmesi izin verilmektedir.
- Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirket : Ortaklardan bir kaçı alacaklılara karşı kolektif şirket ortağı gibi sorumlu olan şirketlerdir. Kolektif ortaklara → komandite , Anonim ortaklara → komanditer ortaklar denmektedir. Kurucuların en az beş kişi olması ve en az bir ortağın sınırsız sorumlu olması gerekir. Kuruluş için ticaret bakanlığının izni gerekmez . tüzel kişilik ticaret siciline tescil ile olur.
- Kooperatifler : Tüzel kişiliği haiz olan ortaklarının ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını iş gücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle korumak amaçlı tüzel ve gerçek kişiler tarafından, değişir ortak ve değişir sermaye ile kurulan ortaklıktır. Gümrük ve Ticaret Bakanlığının izni gerekmektedir.
- Mal Toplulukları ( Vakıflar ) : Gerçek, tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluklarıdır. Resmi senetle veya ölüme bağlı tasarrufla açıklanır. Yerleşim yeri mahkemesi rezdin de tutulan sicile tescil ile tüzel kişilik kazanır.Vakıf ölüme bağlı tasarrufa dayanıyorsa ilgililerin veya vasiyetnameyi açan sulh hakiminin bildirimi üzerine yada Vakıflar Genel Müdürlüğüne re'sen yapılır.Vakfın bir tane zorunlu organı vardır. Oda Yönetim Organıdır. Yönetim Organı birkaç kişiden veya tek kişiden oluşur.
- Vakıf senedinde önemli gördüğü organları ekleyebilir.Buna seçimlik organ denir.Vakıflar; Vakıflar Genel Müdürlüğüne ve üst kuruluşlar tarafından denetlenir.Amaç olanaksız hale gelir,değiştirilmesinde de olanak bulunmazsa vakıf kendiliğinden sona erer ve mahkeme kararıyla sicilden silinir.Cumhuriyet başsavcısının başvurusu üzerine duruşma yapılarak dağıtılır.
- Kamu Hukuku Tüzel Kişileri
- Kamu Hukuku Tüzel Kişileri - Özel Hukuk Tüzel Kişileri ; Özel hukuk tüzel kişiler,gerçek ve tüzel kişilerin serbest iradeleriyle kurulurken,Kamu tüzel kişileri devlet tarafından kanun veya kanunun verdiği yetkilerle idari işlemlerle kurulur. Özel hukuk tüzel kişiler, birbirleriyle eşit durumdadırlar.Kamu tüzel kişileri,özel hukuk gerçek ve tüzel kişilerden üstün konumdadırlar.Kamu hukuku tüzel kişileri kamu gücü ayrıcalıklarından yararlanırlar.Özel hukuk tüzel kişileriyse özel yargıları gerçekleştirmek için faaliyette bulunurlar. Kamu hukuku tüzel kişileri ise kamu yararına faaliyette bulunurlar.
Kamu Tüzel Kişiliğini Türleri
- Kamu Topluluğu Şeklindeki Kamu Tüzel Kişileri : Kamu İdareleri
a) Devlet (Merkezi İdare): Başkent teşkilatı Cumhurbaşkanı ve Başbakandır, Bakanlar Kurulu Bakanlar ve Bakanlıklardır. Taşra teşkilatı il,ilçe,bucaktır.İlin başında Vali, İlçenin başında Kaymakam, Bucağın başında Bucak Müdürü vardır.
b) Mahalli İdareler(Yerel Yönetimler) : Belirli yerlerde yaşayan insan topluluklarına tüzel kişilik tanınmıştır. İl , belde,köy gibi belli yerlerde oturanların yerel ve ortak ihtiyaçlarını karşılamak,merkezi idarenin dışında devletten ayrı tüzel kişilikleri bulunan belli özelliklere sahip organları mahalli seçimle iş başına gelen kamu kuruluşlarıdır.
Üç tane mahalli idare vardır;
aa) İl özel idaresi: İl sınırları ile çevrili bir coğrafi alanda yaşayan insanların kaynaklı ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yer yönünden yerinden yönetim kuruluşudur. 51 adet il özel idaresi vardır. Başında valiler bulunur.Karar organları halk tarafından seçilen il genel meclisidir.
bb) Belediyeler : Belde sakinlerinin ihtiyaçlarını karşılamak amacı ile kurulan, karar organı seçmenler tarafından seçilen idari, mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişisidir.Belediye olabilmek için köy nüfusunun 5000 kişinin üstünde olması gerekir. Belediyelerin 3 organı vardır. Belediye Meclisi,belediye encümeni ve Belediye Başkanıdır. Belediye meclisi ve Belediye Başkanı halk tarafından seçilir.
cc) Köy : Nüfün 150 kişiden fazla 2000 kişiden az olan yerleşim yerlerinde kurulan kamu tüzel kişisidir. 3 organı bulunmaktadır.Köy derneği(Köydeki tüm seçmenlerden oluşur),köy ihtiyar meclisi,muhtar.İhtiyar meclisi ve Muhtar köy halkı tarafından seçimle belirlenir.
2.Mal Topluluğu Şeklindeki Kamu Hukuku Tüzel Kişisi : Kamu Kurumları
Devlet tarafından belli bir mal varlığını, belli bir kamu yararı amacının gerçekleşmesine tahsis etmesi suret etmesiyle kurmuş olduğu kamu tüzel kişileridir.
a) İdari Kamu Kurumları : Devletin yürütmekle görevli olduğu klasik kamu hizmetlerini gördürmek için kurduğu kamu kurumlarıdır. Örneğin ; Karayolları Genel Müdürlüğü.
b) İktisadi Kamu Kurumları : Ticaret,sanayi,madencilik,tarım ve bankacılık gibi ekonomik faaliyetlerde bulunmak için kamu sermayesi veya kamu sermayesi katkısıyla kanun veya kanunun verdiği açıkça verdiği yetkiye dayanarak idari işlemlerle kullanılan ve işletilen tüzel kişilerdir.Örneğin ; Ziraat Bankası
c) Sosyal Kamu Kurumları : İnsanların sosyal güvenlik, çalışma, sağlık,emeklilik gibi sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için kurulmuş bulunan kuruluşlardır. Örneğin SGK.
d) Bilimsel,Teknik ve Kültürel Kamu Kurumları : Bilim,kültür,sanat,teknik,yüksek öğrenim alanında faaliyet gösteren kamu kurumlarıdır. Örneğin; TÜBİTAK.
e) Düzenleyici ve Denetleyici Kamu Kurumları : Bağımsız İdari Otoriteler ; Sermaye piyasası,rekabet, radyo ve televizyon yayıncılığı,bankacılık gibi kurumsal yaşamın hassas alanlarında düzenleme ve denetleme görevini yerine getiren,devlet yerine icrai karar alma yetkisine sahip, bağımsız ve kamu tüzel kişiliğine sahip nitelikteki kuruluşlardır. Örneğin; RTÜK.
f) Kamu Kurumu Niteliğinde Meslek Kuruluşları : Belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetleri kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbiriyle ve halkla olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak için disiplin ve ahlakı sağlamak amacıyla kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı yönetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişileridir.Örneğin; Barolar,Tabip Odaları,Diş Hekimi Odaları,Veteriner Odaları,Ziraat Odaları, Ticaret ve Sanayi Odaları.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder