13 Nisan 2017 Perşembe

HUKUKTAKİ TEMEL KAVRAMLAR-2




Bölüm 7 : HUKUK KURALLARININ UYGULANMASI

Hakimler, kanunları uygulayarak önlerindeki davalarda  karar verirler. Normalde hakimin davada uygulayabileceği nitelikte bir hüküm kanunlarda vardır ve bu hükmün anlamı açık seçik bellidir. Hakim bu hükmü okur ve ona göre karar verir ve bu şekilde de kanunlar kanunlar uygulanmış olur. Ancak her zaman mesele bu kadar kolay değildir. Kanunların uygulanmasında çeşitli sorunlar ortaya çıkar: Bir kere, bazen hakimin davada uygulayabileceği bir kural, kanunlarda bulunmaz.
Bu durumda hakim nasıl karar verecektir ? Hakim böyle bir durumda örf ve adete göre veya kendi düşüncesine göre bir karar verebilir mi ? 
İkincisiyse bazen davada uygulanacak bir kanun hükmü vardır; ama bu kanun hükmünde boşluk olabilir. Bu kanunun uygulanması için önce bu boşluğun doldurulması gerekmektedir.Bu boşluk nasıl doldurulacaktır ?
Üçüncüsüyse bazen davada uygulanacak kanun hükmü vardır; ancak  bu kanun hükmünün anlamı belirsizdir. Bu durumda hakim bu belirsizliği nasıl giderecektir ?
Dördüncüsüyse bazen bir davada uygulanacak birden fazla kanun hükmü vardır ve bunlar birbiriyle çatışmaktadır. Bu durumda hakim bu çatışmayı nasıl çözecek ve davayı nasıl karara bağlayacaktır?
Beşincisiyse davada hangi ülkenin kanunun uygulanacağı hususunda tereddüt ortaya çıkar.
Altıncı olarak, ebedi ve ezeli şeyler değildir . belirli tarihte yürürlüğe girerler ve belirli tarihte yürürlükten kalkarlar. Yürürlükte olmayan bir kanunu hakimler uygulayamazlar. 
Yedincisiyse acaba kanunlar geçmişe uygulanabilir mi; önceki olaylar hakkında yeni kanuna göre karar verebilir mi? İşte " hukuk kurallarının uygulanması (application of  legal norms) " başlığı adı altında saydığımız bu yedi sorunu ele alacağız. 


1.KANUNDA KURAL BULUNMAYAN HALLERDE ÖRF VE ADET HUKUKUNUN UYGULANMASI VE HAKİMİN HUKUK YARATMASI SORUNU

A. ÖZEL HUKUK ALANINDA ÖRF VE ADETİN UYGULANMASI VEYE HAKİMİN HUKUK YARATMASI 

Hakim, kanunda hüküm varsa ilk önce kanunu uygulayacaktır.
TMK.m.1 "kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır" demektedir.
Üstelik hakim kanunu uygularken, sadece kanun "sözü"nü değil, aynı zamanda "özü"nü de dikkate alacaktır.Yani kanunu yorumlayacaktır. Eğer kanunda buna rağmen önündeki davaya uygulanabilir bir kural bulunmazsa, hakim, örf ve adet hukukuna bakacak, orada bir kural varsa ona göre karar verecektir . Eğer yoksa hakim kendisi kural koyucu olsa nasıl kural koyacaksa ona göre karar verecektir

B. KAMU HUKUKU ALANINDA HAKİM ÖRF VE ADETE GÖRE KARAR VEREMEZ VE KEZA HUKUK YARATAMAZ 

Kamu hukuku alanında hakim örf ve adet hukukunu uygulayamayacağı gibi kendisi de hukuk yaratamaz. 
Sanığın işlediği ileri sürülen fiil, ceza kanunu tarafından suç olarak kabul edilmemişse hakim, sanık hakkında beraat kararı vermekle yükümlüdür. 


2. KANUNLARDAKİ BOŞLUKLARIN HAKİMİN TAKDİR YETKİSİYLE DOLDURULMASI SORUNU 

*Çoğunlukla kanunlarda boşluk yoktur.Kanunlar hangi olaylara ne gibi sonuçlar bağlayacağını açıkça belirler.
Ancak bazı hukuk olaylarında olay ve sonuç unsurlarından biri eksik bulunulabilir. Bu gibi durumlarda "kanun içi boşluk"tan bahsedilebilir. Bu boşluğu hakim takdir yetkisini kullanarak doldurur.

3.HUKUK  KURALLARININ UYGULANMASINDA YORUM SORUNU


Normalde hakim kanun hükmünü okur ve önündeki davaya uygulayıp kararını verir. Ancak bazen kanun anlamı belirsiz olabilir böyle durumlarda hakim önce yorum yaparak kanunun anlamını belirginleştirir sonrada uygular.
*Dolayısıyla yorum aslında , kanunun gerçek anlam ve kapsamını tespit etme faaliyetidir.
Yorumlarda kullanılan başlıca mantık kuralları vardır.

1.KIYAS : Kanunda belli bir durum için konulmuş bir kuralın, o duruma benzeyen fakat hakkında kanunda kural bulunmayan bir başka duruma da uygulanmasıdır. 
 ÖRNEK, Sigara içmenin yasak olduğunu belirmişse, piponunda yasak olduğu anlamını taşıması gibi..

2.AKSİ İLE KANIT : Eğer bir hukuk kuralı belirli bir durumun belirli bir özelliğini dikkate alarak o hukuki duruma belirli bir sonuç bağlamışsa, bu sonucun aksi hukuki sonuçlara bağlanmış olur.
ÖRNEK , Bir fiil suç ise, tersi suç olamaz...

3.EVLEVİYET : Bir şeyin azı yasaksa çoğunun da yasak olduğu, bir şeyin çoğunun da yasak olduğu, bir şeyin çoğuna izin verilmiş ise azına da  izin verilmiş olduğu düşüncesi yatar. 
ÖRNEK, Çimlere basmak yasaksa, oturmak da evleviyetle yasaktır gibi ..

4.HUKUK KURALLARININ UYGULANMASINDA ÇATIŞMA SORUNU

Bazen bir kural şöyle derken, aynı konuda bir başka kural böyle   der. Bu tarz durumlarda hukuk kurallarının uygulanabilmesi, dava konusu uyuşmazlığı çözümlenebilmesi için bu çatışmanın da çözümlenmesi gerekir. Hukuk kuralları arasında olabilecek uyuşmazlıkları giderilebilmesi bazı ilkelerle ortadan kaldırılır. 
*Bu ilkeler ;

1. LEX SUPERİOR (ÜST KANUN) İLKESİ :

*Üst kanun alt kanunları ilga eder. Özdeyişi ile ifade edilir.
Bu ilkeye göre   iki hukuk kuralı arasında çatışma varsa,  bu hukuk kuralları arasında altlık-üstlük ilişkisi varsa, üst kuralın dediği olur; alt kural ihmal edilir.

2. LEX POSTERİOR ( SONRAKİ KANUN) İLKESİ :

*Sonraki kanun önceki kanunları ilga eder.. Özdeyişi ile ifade edilir.
Bu ilkeye göre, normlar hiyerarşisinde aynı düzeyde yer alan ve birbiriyle çatışan iki kuralın, önceki kuralı zımnen ilga ettiği kabul edilir. 
Kurallar arasındaki çatışmayı çözmek için uygulanır.

3.LEX SPECİALİS (ÖZEL KANUN ) İLKESİ :

*Özel kanun genel kanunları ilga eder.. Özdeyişi ile ifade        edilir.
Bu ilkeye göre, aynı düzeyde yer alan ve aynı tarihli iki hüküm arasında çelişki varsa, özel hüküm niteliğindeki hüküm uygulanır ve genel hüküm niteliğindeki ilga edilir.

5.HUKUK KURALLARININ YER BAKIMINDAN UYGULANMASI SORUNU

1, MÜKİLİK İLKESİ (ÜLKESELLİK, YERSELLİK İLKESİ) : 

Bir devletin kanunu, bu ülkesinin sınırları içinde bulunan yerli yada yabancı herkese uygulanır. Yani ; devletin ülkesi içinde bulunan herkes, o devletin hukukuna tabidir.

Kural olarak , kamu hukuku alanında kanunların mülkiliği ilkesi geçerlidir

2. ŞAHSİLİK(MİLLİYET) İLKESİ  :
Bir devletin vatandaşı yabancı ülkede bulunsa bile yine vatandaşı olduğu devletin kanunlarında tabidir. Yani kişi nereye giderse gitsin vatandaşlığını taşıdığı devletin hukuku onu takip edr.

Kural olarak , kamu hukuku alanında değil, özel hukuk alanında geçerli olabilen bir ilkedir.


6. HUKUK KURALLARININ ZAMAN BAKIMINDAN UYGULANMASI SORUNU

Bilindiği üzere kanunlar ne ezelidir ne de ebedidir. Belirli tarihte yürürlüğe girerler ve belirli tarihte yürürlükten kalkarlar. Kanunlar ancak yürürlükte oldukları müddetçe uygulanabilirler.

A. KANUNLARIN YÜRÜRLÜĞE GİRMESİ :

1. Kanunda Açık Hüküm Varsa ;
Kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük ve yönetmelik hangi tarihte yürürlüğe gireceğini kendi metninde açıklamış olabilir. 

2. Kanunda Açık Hüküm Yoksa ;
Eğer hangi tarihte yürürlüğe gireceği kesin değilse , Resmi Gazetede yayımını takip eden günden itibaren 45 gün sonra yürürlüğe girer.

B. KANUNLARIN YÜRÜRLÜKTEN KALKMASI :

1. Kendiğinden Yürürlükten Kalkma ;
Kanunda hangi sürede biteceği açık bir şekilde belirtilmiş olabilir böyle durumlarda sürenin bitimi ile başka bir işleme gerek kalmadan o kanun kendiliğinden yürürlükten kalkar.

2. Başka Bir Kanunla Yürürlükten Kaldırma : İLGA ;
Yürürlüğe giren yeni bir kanun, eski bir kanunu yürürlükten kaldırabilir.Biz buna hukuk dilinde ilga diyoruz . 
İLGA : Kanun koyucunun mevcut bir kanunu geçerliliğine son vermek konusunda açıkladığı bir iradedir. 
* İlga etme yetkisi, ilga edilen kuralı koyan organa veya onun üstünde ye alan organa aittir.
*Bir kanun ilgası iki şekilde olabilir. Bunlar ;

a.SARİH İLGA : Mevcut bir kanunun geçerliliğine son vermek konusunda kanun koyucu tarafından açıkça belirtilen kesin iradedir

b.ZIMNİ İLGA : Mevcut bir kanunun geçerliliğine son vemek konusunda kanun koyucunun açıkça dile getirilmeyen, iradesinden kaynaklanan ilgadır. 
Bazen yeni çıkan kanunlar, hangi kanunlara açıkça ilga ettiklerini belirtmezler. Bu halde dahi yeni kanunun hükümleriyle çelişen eski kanunun hükümlerini yürürlükten kaldırdığı kabul edilir.
Aynı hukuk düzeninde, birbiriyle çatışan iki tane hukuk kuralı aynı zaman diliminde yürürlükte olamaz.

3. Anayasa Mahkemesinin Kararlarıyla Yürürlükten Kaldırma : İPTAL ;

Anayasa mahkemesinin görevini hatırlayacak olursak, kanunların Anayasaya uygunluğunu denetlemekle görevliydi. Bu yüzden Anayasa Mahkemesi eğer bir kanunun anayasaya aykırı olduğu kanısına varırsa, o kanun hakkında " iptal" kararı verir. 
*Anayasanın 153. maddesine göre, iptal kararları Resmi Gazetede yayınlandığı tarihte iptal edilen kanun yürürlükten kalkar. 
*Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi, iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu taih kararının Resmi Gazetede yayınlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez. 

6. KANUNLARIN GEÇMİŞE UYGULANMASI SORUNU

A. KURAL : KANUNLARIN GEÇMİŞE UYGULANMAMASI İLKESİ : 
Kanunlar kural olarak yürürlüğe girdikten donra uygulanabilirler.Bir kanun yürürlüğe girdiği tarihten önceki olaylara kural uygulanamaz. Buna göre " Kanunların geçmişe uygulanmaması " denmektedir . Bu ülkenin temelinde de, "hukuk güvenliği ilkesi" yatmaktadır. 
*Kişiler bir işlemi yaptığı sıradaki kanunlarla bağlı olmalıdır.

B. KANUNLARIN GEÇMİŞE UYGULANMAMASI İLKESİNİN İSTİSNALARI

1. ÖZEL HUKUK ALANINDA : KAMU DÜZENİNDEN KAYNAKLANAN İSTİSNALAR OLABİLİR 

Özel hukuk alanında, istisnaen, " kamu düzeni" ve "genel ahlak" ın korunması ve "zayıfların korunması" gibi düşüncelerle konulmuş emredici hükümlerin geçmişe yürüyebileceği kabul edilir.

2. CEZA HUKUKU ALANINDA: FAİLİN LEHİNE OLAN KANUN GEÇMİŞE UYGULANIR 

TCK. nın 7. maddesine göre ceza hukuku alanında kanunların zaman bakımından uygulanması konusunda "failin lehine olan kanunun geçmişe uygulanması ilkesi" geçerlidir. 
Eğer sonraki kanun, önceki kanunun suç saydığı fiili suç saymıyorsa veya suç sayıp daha az ceza veriyorsa sonraki kanun, failin lehinedir, bu yüzdende bu kanun uygulanır. 
Not: Yeni kanun önceki ceza kanunundan daha ağır ceza getiriyorsa yeni kanun değil, failin lehine olan eski kanun uygulanır.

3.MUHAKEME HUKUKU ALANINDA : DERHAL YÜRÜRLÜK İLKESİ GEÇERLİDİR

Muhakeme hukuku bakımından "derhal uygulanırlık ilkesi" geçerlidir. Her muhakeme işlemi, işlem tarihinde yürürlükte olan kanuna göre yapılır. Devam eden bir muhakeme işlemi sırasında yeni bir muhakeme kanunu çıkmışsa, yargılamanın tamamlanan kısmı yeni kanuna göre tekrarlanmaz. 
*Yargılama kararları geçmişe uygulanmaz. Ancak yeni kanun ceza kanunlarından farklı olarak derhal uygulanır. Muhakemenin kalan kısmı yeni kanuna göre yapılır. Diğer bir ifadeyle önceden başlamış ve devam eden muhakeme işlemlerine yeni kanun derhal uygulanır.





















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder