28 Eylül 2019 Cumartesi

TÜRK TİCARET HUKUKU-10

   



                                         ŞİRKET KAVRAMI VE ŞİRKETİN UNSURLARI

    ŞİRKET KAVRAMI ve TANIMI ; Şirket insanların belli bir gayeyle ve sürekli olarak bir araya gelmelerini ifade eder. Şirkette amaç iktisadidir. Şirket, şahısların kazanç elde edip bunu aralarında paylaşma amaçlı birleşimini ifade etmektedir. Dernekler ve vakıflar ticari amaç gözetmeksizin kurulurlar. Tam anlamı ile bir tanım yapacak olursak "şirket, iki veya daha fazla kişinin mal veya emeklerini belli bir amaçla birleştirmek suretiyle oluşturdukları ortaklıktır."
   ŞİRKETİN UNSURLARI ;  
     
         1.KİŞİ

     Şirketler kural olarak iki kişiden oluşurlar. Örneğin adi şirketi ele alacak olursak asgari iki kişi ile kurulabilir. Buna karşılık kooperatif şirketlerin kurulumu için en az yedi üyeye ihtiyaç vardır.Buna karşılık  bu başlık altında bir de değinmemiz gereken şöyle bir konu var ki o da bazı meslektaşlarımızın da içinde bulunduğu sınırlamalara maruz kalan mesleklerdir.
    Hakim, noter, devlet memuru, avukatlar gibi şahıslar işgal ettiği konum ve icra ettikleri görevleri gereği bazı sınırlamalara tabi tutulmak zorunda kalmışlardır. Bunların bi kaçı üstünde durup örneklerimiz ile inceleyecek olursak.Devlet memurları kollektif şirkete ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. Anonim, limited ve kooperatif şirkete ortak olabilirler ancak burda da şöyle önemli bir nokta vardır, yönetim kurulunda görev alamazlar. Noterler de memurların uydukları statüye tabidirler. Avukatlar kollektif şirkette ve komandite şirkette komandite ortak olamazlar. Yalnızca anonim , limited ve kooperatif şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında görev üstlenebilirler.


        2.SÖZLEŞME

     Şirket, bir sözleşme ilişkisidir. Ancak şirket sözleşmesi iki taraflı sözleşmelerden farklıdır. Şirket sözleşmelerinde taraflar bir birliktelik oluşturmak amacıyla borç altına girerler. Bu nedenle borçlar hukuku sözleşmelerine ilişkin ilke ve kurallar şirket sözleşmelerinde doğrudan doğruya uygulanmaz.
    Şirket sözleşmesi adi şirket bakımından şekle bağlı değilken ( TTK md.620 ve devamı) ticaret şirketleri yazılı şekle tabidir. (TTK md. 212, md.305, f-1, md. 335, md.566, f-1, md. 575, f-1). Bunun sonucu ticari şirketlerde sözleşmenin asgari içeriğin de kanunda belirtilmiştir. Adi ortaklıkta böyle asgari bir içerik yoktur.

         3. SERMAYE

     Şirket, çalışma sahasında faaliyet göstererek amacına ulaşabilmesi için, sermayeye ihtiyaç duyar.
     Şirkette nakdi, ayni ve emek sermayesi getirilebilir.
            Nakdi sermaye  para, alacak ve kıymetli evraktan oluşur.
            Ayni sermaye taşınır ve taşınmaz mallar, fikri ve sınai haklar(marka, patent, tasarım, faydalı model vb.) ile haklı olarak kullanılan devredilebilir elektronik ortamlar , alanlar, adlar ve işaretler gibi  değerlerden oluşur.
           Şahsi emek, ticari itibar, teknik bilgi(know-how), müşteri portföyü ve iş tecrübesi ise emek sermayesini oluşturmaktadır.
      Ancak her tür sermaye her türlü şirkete getirilemez. Adi, kollektif şirketlere her türlü sermaye getirile bilinilirken. Anonim ve limited şirkete emek sermayesi getirilemez. Komandit şirketlerde komantider anonim ve limited şirket ortağı, komandite ise kollektif şirket ortağı gibi sermaye getirebilir.
     Sermaye miktarı bakımından bazı şirketlerde kanunen asgari limit getirilmiştir. Anonim şirketin kurulması için minimum 50.000 TL; limited şirketin kurulabilmesi için en az 10.000 TL getirilmelidir.(TTK md. 332, md.580 f-1). Bu rakamlar Bakanlar Kurulunca arttırılabilir. Kollektif, (adi) komandit şirketler, bir ticari işletme işletmek için kurulduğundan sermayenin en azından bir ticari işletme oluşturacak seviyede olması gerekir.

         4. AMAÇ

     Şirketin kuruluş ve varlık gayesi kazanç elde edip bunu ortaklara dağıtmaktır. Kazanç elde etme ve paylaşma amacı şirketin esaslı unsurudur. Bu husus şirketi dernek ve vakıftan ayırır.
     Şirketlerde amaç ve konu birbirlerinden farklıdır.Konu şirketin iştigal sahası veya faaliyet alanıdır. Şirket amacına konusuna çalışarak ulaşır. Konusuz amaç gerçekleşmesi mümkün değildir ve konu amaç yolunda bir araçtır.

        5. ORTAK ÇALIŞMA İRADESİ

     Buna ortak amaç uğruna birlikte çaba unsuru da denir. Her bir ortak şirket amacının gerçekleşmesi için belli bir çaba ortaya koymalıdır ve gayret göstermelidir. Bu unsur şahıs şirketi olan adi, kollektif ve komandit şirkette güçlü, sermaye şirketi olan anonim ve limited şirkette zayıftır.
    Ortakların şirketle rekabet etmemesi, şirket işlerinin dikkat ve özenle görülmesi, şirketin ortaklarca denetlenmesi ortak çalışma iradesine ilişkin unsurun yansımalarıdır.

 TÜRK HUKUKUNDA ŞİRKETLERİN DÜZENLENİŞİ ve SINIFLANDIRILMASI ;

       1.ŞİRKETİN DÜZENLENİŞİ

    Türk hukukunda şirketler TBK, TTK ve özel kanunlarda düzenlenmiştir.
    TBK da düzenlenen şirket adi şirkettir(md. 620-645 arasıdır). Adi şirketin tüzel kişiliği yoktur. O yüzden kuruluşu formalitelere bağlı değldir.
    TTK'nda düzenlenenlerse bu kanunun ikinci kitabında yer alan şirket tipleridir. Kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketleridir. Bu şirketler de ticaret şirketleri adı verilmektedir.
    Türk hukukunda şirketler özel kanunlarla da düzenlenmiştir. Özellikle sermaye piyasası, özel sigortacılık ve bankacılıktır. ( Sermaye Piyasası Kanunu, Sigortacılık Kanunu, Bankacılık Kanunu). Bunların dışında ki alanlarda da şirketle ilgili düzenlemeler öngören özel kanunlar vardır. Örneğin Kooperatifler Kanunu gibi.

      2. ŞİRKETLERİN ÇEŞİTLİ YÖNLERDEN SINIFLANDIRILMASI
 
    A. TÜZEL KİŞİLİĞE SAHİP OLMA BAKIMINDAN

            1. TÜZEL KİŞİLİĞE SAHİP ŞİRKETLER ; TTK'nda ticaret şirketleri (md.124) ile özel kanunlar da düzenlenen şirketler genellikle tüzel kişiliğe sahiptir. Örneğin, bankalar, sigorta şirketleri, yatırım ortaklıkları birer anonim şirket olarak tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleridir.

            2. TÜZEL KİŞİ OLMAYAN ŞİRKETLER ; TBK' da düzenlenen adi şirketin tüzel kişiliği yoktur. Bundan başka TTK'da düzenlenen donatma iştiraki, yapı ortaklığının; Vergi Usul Kanununda düzenlenmiş olan iş ortaklığının da (joint venture) tüzel kişiliği bulunmaz.

    B. ŞAHIS ve SERMAYE ŞİRKETLERİ

            1.ŞAHIS ŞİRKETLERİ ; Türk hukukunda adi, kollektif ve (adi) komandit şirket şahıs şirketi olarak nitelendirilir(TTK md.124 f-2). Şahıs şirketlerinde maksat ortakların kimliklerinin önemli rol oynaması, sermaye unsurunun belirleyici olmamasıdır.
Şahıs şirketlerinde ortaklar arasında güven önemlidir ve ortaklık esasen güven ilişkisine dayalı olarak kurulur. Ortak sayısı azdır. Ortaklar şirket borçlarından dolayı kişisel ve sınırsız sorumluluk taşırlar.
Şahıs şirketlerinde şirketin yönetimi ve temsili genellikle tüm ortaklara aittir. Kararlar oy birliği ile alınır. Şirket sözleşmesi ancak oy birliği ile alınacak bir kararla değiştirilebilinir. Ortaklar arası ilişkiler karşılıklı güvene dayalı olduğu için, içlerinin birinin ölümü, iflası veya fiil ehliyetini kaybetmesi kural olarak şirketin sona ermesine yol açar.

          2. SERMAYE ŞİRKETLERİ ; Anonim, limited ve paylı komandit şirket Türk hukukunda sermaye şirketi olarak vasıflandırılırlar( TTK md.124 f-2). Sermaye şirketlerinde kişi unsurundan ziyade sermaye unsuru ön plandadır. Bu tür şirketlerin kanunen belirlenen asgari bir sermayeleri bulunması zorunludur.
Sermaye şirketlerinde alacaklılar ortakların mal varlığına başvuramaz. Ortakların şirket  borçlarından dolayı kişisel sorumluluğu yoktur.
Sermaye şirketlerinde ortakların hak ve borçları şirkete getirmeyi taahhüt ettikleri sermayeye göre belirlenir. Ortak ne kadar çok sermaye taahhüt etmişse, elde edilen kardan o derece fazla talep etme ve aynı zamanda oy kullanma hakkının fazla olmasına bağlı olarak şirketin yönetimine katılma imkanı elde eder.
Sermaye şirketlerinde yönetim ve temsil organlara bırakılmıştır. Ortakların ölümü, fiil ehliyetini kaybetmesi veya iflası kural olarak şirketin devamını veya varlığını etkilemez.


    C. ORTAKLARIN YÜKLENDİĞİ SORUMLULUK ŞEKİLLERİNE GÖRE

            1. SINIRLI SORUMLULUK GETİREN ŞİRKETLER ; Anonim, limited ve kooperatif şirkerler de sınırlı sorumluluk esası geçerlidir. Komandit şirketlerde ise komanditer ortak ortak sınırlı sorumluluk yüklenmiştir.
Sınırlı sorumluluk esasına göre , ortaklar şirkete koymayı taahhüt ettiği sermayeden yerine getirmedikleri oranında sorumluluk taşırlar. Şayet ortak şirkete getirmeyi taahhüt etmiş olduğu sermayeyi yerine  getirmemiş ise herhangi bir sorumluluğu kalmamış olur. Eğer sermaye borcunun bir kısmını ödemiş bir kısmını ödememişse ödemediği miktarda sorumlu olur.
Anonim ve Limited şirkette, şirket alacaklılarının doğrudan ortaklara başvurma imkanı bulunmaktadır. Bu şirketlerde sermaye koyma borcunun yerine getirilmesi, ancak şirket tarafından istenebilir.
Komandit şirkette şirket alacaklılarının komanditerlere doğrudan başvurma imkanı bulunmaktadır. Kooperatif şirkette şirket alacaklılarının ortaklara başvurması kural olarak mümkün değilse de , ortakların sorumluluğu konusunda ana sözleşmeyle farklı düzenleme getirilmesi de mümkündür.

          2. SINIRSIZ SORUMLULUK GETİREN ŞİRKETLER ; Şahıs şirketlerinde şirket borçlarından dolayı sınırsız sorumluluk esası geçerlidir. Adi, kollektif ve komandit şirketlerde bu sorumluluk şekli geçerlidir. Adi ve kollektif şirkette tüm ortaklar, komandit şirketler de ise komanditer ortak, şirket borçlarından dolayı alacaklılara karşı tüm malvarlığı ile sorumludur.
Ortakların getirdiği sermayenin niteliği ve miktarı bu konuda önemli değildir. Komandit şirketlerde komanditer ortağın sorumluluğu taahhüt etmiş olduğu sermaye miktarı ile sınırlıdır.
Adi şirketlerde alacaklılar, şirketin borçlarından dolayı ortakların malvarlığına doğrudan doğruya başvurabilirler. Çünkü bu şirkette ortaklar birinci derece de sorumludurlar.
Kollektif şirkette ortakların ve komandit şirkette komandite ortağın malvarlığına doğrudan doğruya başvurulması mümkün değildir. Şirket borcu için ilk önce şirket malvarlığına müracaat edilmesi ve alacağın şirketin tüzel kişiliğinin malvarlığından tahsil edilmeye çalışması gerekir. Eğer alacak şirket malvarlığından elde edilmezse, ancak ondan sonra ortakların malvarlığına müracaat edilebilirler. Buna ortakların ikinci derecede sorumluluğu adı verilir.

   





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder